Çarşamba, Eylül 12, 2007

türkçe başlık da gerek

gene gezdim birkaç blog. gene sinirlendim ama kendime. kendime de sinirlenerek haksızlık mı ediyorum bilmiyorum ama benimle aynı ilgi alanlarına sahip, o ilgi alanı üstüne azcık uğraşan bir tane bile arkadaşım yok. şimdi bloglarla uğraşıyorum onlar blogun sadece ne demek olduğunu biliyorlar. bundan evvel forumlarla uğraştım yöneticilik falan yaptım gene ilgi alaka yok. ondan evvel mirc üzerinde trivia oynardım hele onda hiçkimsenin uzaktan yakından ilgisi yoktu. kimle paylaşıcam lan ben bu internet ortamındaki zevklerimi. normal yanıt arkadaşlarımla ama yoook nerde o günler. nereye baksam her blog sahibinin en azından bir tane reelde tanıdığı bir arkadaşı var yahu. ama olmaz böyle de, neydi benim günahım?

bi yazdıklarımı şöle bi okuyayım dedim ve akabinde ve detayında okudum da. günlükten öteye gidememişim ben. kalktım sabah önce bi işedim sonra yüzümü yıkadım kahvaltı edip dişimi fırçaladım sonra yan gelip yattım, yoruldum, biraz daha yan gelip yattım. tuvalete gittim s.çtım ossurdum falan yazmamışım allahtan. bundan sonra minimum özel hayat yazmaya çalışıcam. yazıyosam da bari genele biraz hitap ederek yazmam gerektiğine karar verdim.

bu dünyaya niye gönderildiğimizi (eğer gönderildiysek tabi) aylardır düşünüp duruyorum. araştırmıyorum, sadece düşünüyorum. okuyacaklarımın beni yönlendirmesinden korkuyorum ama zaten dergiydi gazeteydi televizyondu bu araçlarla haşır neşir olunca ister istemez yönleniyoruzdur herhalde ve araştırmamama sebep buluyorum kendi nezdimde. bu konuda düşünen eden en ufak fikri olan varsa ve yazarsa sevinirim. adını şu an hatırlamadığım bir düşünür demiş ki "bilgelik bilmiyorum demeyle başlar". ben de bilmiyorum diyorum ama benden bilge olmayacağını da uçan kuşa sorsan bilir :P

hadi tsüche

2 yorum:

RaceDoctor dedi ki...

Benim de reelde tanıdığım blogger yok. Benim reelde tanıdığım motorsporları hayranı da pek yok. Otomobil seven bile az. Tabi durum böyleyken reelde fotorafçılıktan, tasarımdan, post-modern sanatlardan hoşlanan arkadaş bulmak imkansızlaşıyor ziyadesiyle. Bu durum hakkında çevremdekilerin insanlarınıon hiçbirinin bu alanlarda ilgisi olmamasının yarattığı bir tuhaf ego tatmini ile yalnızlık arası bir yerdeyim.

kategorize edersen çok düşünme derim. ben 2732897482434792642379 kere "ulan acaba fazla mı kişisel oldu?" diye düşündüm. Bazem bu blog yazmayı bırakmayı düşündürdü bana. Zamanla yolunu buluyor zaten.

Elbette ki kitle iletişm araçlarının ciddi bir manüplasyon etkisi var. Ancak sen bunun farkında olmaya başlama noktasında "amaan sktr et" deme bence. Modern dünyanın öküzleri için trendir televizyon zaten. Türk medyası da prof. g.t yalar aydın doğanındır.

Adsız dedi ki...

Oi, achei seu blog pelo google está bem interessante gostei desse post. Gostaria de falar sobre o CresceNet. O CresceNet é um provedor de internet discada que remunera seus usuários pelo tempo conectado. Exatamente isso que você leu, estão pagando para você conectar. O provedor paga 20 centavos por hora de conexão discada com ligação local para mais de 2100 cidades do Brasil. O CresceNet tem um acelerador de conexão, que deixa sua conexão até 10 vezes mais rápida. Quem utiliza banda larga pode lucrar também, basta se cadastrar no CresceNet e quando for dormir conectar por discada, é possível pagar a ADSL só com o dinheiro da discada. Nos horários de minuto único o gasto com telefone é mínimo e a remuneração do CresceNet generosa. Se você quiser linkar o Cresce.Net(www.provedorcrescenet.com) no seu blog eu ficaria agradecido, até mais e sucesso. (If he will be possible add the CresceNet(www.provedorcrescenet.com) in your blogroll I thankful, bye friend).