Çarşamba, Eylül 05, 2007

hoist the colours high

korsana hayır diyerekten girdiğim bu yazının da bir teması yok tabi ki. bu blog tasarımını konusunda ne kadar başarısız olduğumu blogları gezerken anlıyorum ve yaklaşık 10 senelik bir internet kullanıcısı olarak kendimden utanıyorum. hiç işe yarar bişe yapmamışım demek. bir kere bile web sitesi yapmaya kalkışmadım, zevkü sefa içinde geçti vaktim :) forumun tekinde gezerken gene bir kullanıcının imzasında last.fm falan feşman bişeler gördüm (gerçi ne olduğunu biliyordum ama ne işe yaradığını bilmiyormuşum, e ukala o zaman niye ne olduğunu biliyordum diyosun di mi). acuk gezince siteyi üye olmaya karar verdim ama şokkkii oldum evladım. kodein i almışlar. dünyada başka nik mi kalmadı be adam sana ne kodeinden alalala. baktım bi de çekmiş herif. "çekce"de acaba kodein kodein olarak mı yazılıyor anlamadım bilmiyorum ama durum benim içimi açmadı açmayacak gibi de görünüyor. oysa ki ne hayaller kurmuştum be last.fm de kendi radyom olacak falan feşman koyacam buraya da linkini (sanki çok okuyan varmış gibi hehehe), ne biliyim heveslendim bir an ya işte çocuk gibi. amaaan bi last.fm gider diğeri gelir. last.fm de çok değişik müziklerle hatta müzik türleriyle karşılaşabiliyorsunuz ve gez gez baya bi yoruldum ben size de tavsiye ederim.

paragraf açarak başka bi konuya geçiyim bari. haftasonu bir manimiz olmazsa inşallah istanbulda olacağımdır efendim. şeboyla ferah bir konser diliyoruz kendimize. unplugged cinsinden olcakmış bakalım nasıl olcek. e ayda yılda bir istanbula gitmişken ben inci pastanesinden profiterol de yerim nevizadede de içerim, bir mani keder ölüm kaza olmazsa inşallaaaah bu keyiflerimi yerine getiricem. param var pulum var lan niye gezmicem bu yaşta :P babylon denen mekana da gitmek istiyorum aslında bir bakayım oraya kim varmış haftasonu olmadı biraz da oraya takılırız arkadaşlarla. deminki cümlemi hiç beğenmedim valla neyim lan sanki her istediğini yapan oraya buraya giden özgür kız misali oldum. özgür kız diyince de tabi zamanında berk tokay ın hazırladığı "aptal kız" animasyonları üstüne de nil in 2003 veya 2004 odtü bahar şenliklerine gelişi geldi aklıma. e biz de tribünde ne diye bağırdık ? aptal gız aptal gız nidalarına etrafımızdakiler de şaşırmadı deil. hehehe hemen o konserden bir anekdot anlatayım sizlere. ben ve birkaç dallama arkadşaım aptal gız diye bağırırken nil dedi ki benim cingıllarım vaaar biliyonuz mu falan feşman, biz de aptal gız aptal gız dedik tabi, neyse bu algida da kullanılan aşkımla eriri misiiiiin, bir öpüücük veriri misiiin tarzında bişe vardı onu söylemeye başladı. allahtan hemen arkamızda eğlenceli bir çift varmış hehe. cingıl söylenirken çiftlerden dişi olanı dönüp dedi ki "neeey, her gece verir misiiin mi diyo orda" diye bişe duyunca biz karnımıza ağrılar girene kadar güldük tabi ama sonra gene aptal gız diye bağırmaktan kendimizi de alıkoyamadık.

yine bir paragraf yaptım, yoksa başka bir konuya mı geçiyorum ne ? bu blogları gezerken gördüm ki teknoloji haberleri, neyi nasıl yaparım, blogu nasıl düzenlerim falan bunlar baya bir ilgi görüyor. böyle düzinelerce de blog var ama hepsi de kendisinin özgün içerik yaratmaya çalıştığını iddia ediyor. ne biliyim bana yalan gibi geliyor, öyle fazla zor deil bişeyleri bulmak. ha bi de yorum yapın lütfen yoksa birgün gelir yazılmaz falan deniyor. bunu daha da anlamıyorum. kimse okumuyo ki niye oturup uğraşayım falan diyormuş insanlar. zaten amacın paylaşmaksa bunu övgü veya yergi beklemeden yapmak güzeldir bence. zaten yazını beğenip de teşekkür etme inceliğini göstermeyen insandan da birşey beklemem dersem de kendi içimde çelişir miyim ? büyük ihtimalle çelişirim ama yorumun da insana şevk veren birşey olduğu gerçeği varken ortada ben kendi ideallerimle yaşarım ama diğerleri ne yapar bilemem. insanlar ufacık bir teşekkür yazısının olmamasından mutsuz olacaksa ben de böle bir uyarıyı yapmayı kendimde görev bildim. bana lütfen yorum yapmayın kendinizi de yormayın. hiç de umrumda değil yorum gelmiş gelmemiş zaten bişe öğrettiğim yok bişe yaptığım yok haber vermiyom etmiyom, ilerde belki o da olur, güzel şeyler bile paylaşsam sizlerle ileride (puhahahha beni sizler yarattınız halkım alkışlarınız beni yaşatıyor tavrındayım şu an olmayan insanlarla konuçşuyorum kendim uyduraraktan hehehe) böle parantez içine de yazasım gelmiyo ama sonra önceki cümlede ne dediğimi unutuyorum ve şu an farkediyorum ki benden bi halt olmaz. nokta virgül kullanmayandan, cümlesini kısa kesmeyi bilmeyenden, iki eliyle de bi s.ki doğrultamayandan bi s.k olmaz. gene ağzımı bozdum neye sinirlendim bilmem ama şu an beynimin içindekini yazmam için yeni bir paragrafa ihtiyacım var.

işte geldim burdayım ben bu işte ustayım demek istiyor bu paragraf ama hoş olmadı, neyse sallaaa. çok yakınımdaki bir teyzemi kaybettim bu hafta, dün de cenaze namazını kılıp defin işlemini gerçekleştirdik. kendisi 53 yaşında idi. kanser pençesini 9 sene evvel atmıştı ona. yakasını bırakmak da bilmedi. günbegün eritti onu. her dakika birşeyler aldı gitti. değerleri temiz çıktı dediler ağzımıza bir parmak bal çaldılar ama toprağı tatmamız uzun sürmedi. hayatı mücadeleyle geçti ama espri yeteneğini hiç kaybetmedi. kanser denen illetle dalga da geçti. "kanser kimdur ula beni yenecek". illet bütün vücuduna yayıldıktan sonra başladı vampir gibi kanını emmeye. haftada bir kan alırken vücuduna sona yaklaşırken hergün başladı almaya. ve bir pazar sabahı mutlu mesut bir şekilde kahvaltımızı ailece ederken kara haber tez duyuldu yine. göçüp gitmişti bu diyardan. son görevimizi yerine getirmek üzere Ulucami'ye gittim. oğullarına, kardeşlerine başsağlığı diledim. durumun ne kadar üzücü olduğunu işte ancak orada anladım. ağlayan gözler musalla taşının üstündeki içindi. bazen bakmak bazen de bakmamak bile insanı ağlatıyordu. hüzün bulutu çökmüştü avluya. namazı kıldıktan sonra mezarlığa doğru yol aldık. eller üstünde hızlıca giden tabuta bir omuz da ben attım. tabutun altında oğullarını görünce tabutun üstündeki benim anam veya babam da olabilirdi, ve öyle bir günün geleceği kaçınılmazdı dedim kendime. tabut mezara getirildiğinde oğulları girdiler mezara. kapak açıldı ve bembeyaz kefen içinde bir beden. ilk defa bu kadar yakından görüyordum ve bakakalmıştım. baş tarafının hangi taraf olduğunu bile anlayamadım bir süre. analarının bedenini gömmek için bekleyen oğullara bir an baktım daha da bakamadım. içimde fırtınalar koptu, irkildim, kendime de gelemedim. adeta bir mal gibi kalakaldım. sanki sıfır noktasındaydım. defin işleminden sonra dualar edildi, gerekli vecibeler yerine getirildi. işte ölüm bir kez daha yüzünü göstermişti, ben burdayım demişti. ondan kaçabilen yoktu. herkes bir kere tadacaktı. vadesi dolan da öbür tarafa intikal ediyordu. bu gerçekleri herkes biliyordu ama insanı üzen şey bedenin ölmesi değildi. ya öbür tarafta karşılaşamama ihtimaliydi.

hadi tsüche.

3 yorum:

RaceDoctor dedi ki...

Ben bir şey diyeyim. Zira demezsem olmaz. Zira bu, şimdiye kadar karşılaştığım en harbi bloglardan biri ulan! Böyle olur blog dediğin. Hatta genelle karşılaştırınca bu yazıyı da çok orgazmik buldum. Müthiş! Ben bu wolkancadır yok efendim nahnu falan, bunları ziyadesiyle gereksiz bulurum. Hele bir renkliblog denen saçmalık var ki.. sorma gitsin. Neyse zaten genelin salaklığından mütevellit takibine mağruz kalan salak bir blog sahibi olmaktansa adam gibi 5-10 okurlu bir blogu yaratmış olmayı tercih ederim (allah allah!!) İşin şaka gibi durması bir yana cidden durum bu. Bana ne ulan yeni çıkan skindirik bir laptopun haberinden?! Onun için aslanlar gibi siteler/forumlar var. Blog dediğin bir işe yaramalı. Bu da bir işe yarayanlardan birine benzemekte fena halde.

Devamı olsun. Olmazsa olmaz. Last.fm de olsun. O da pek güzeldir. Şimdi diyebilirsin ki "ulan bi link verdik herife neler yazmış diye".. ya da yok lan. Sen demezsin öyle bir şey de iyi ki o link şeysini yapmışsın da denk gelmişim buraya. Vallahi süper!

Kodein dedi ki...

@racedoctor

bir nikin başına @ koyup da bişe yazmayı ne zamandır bekliyorum bir bilsen :) (kendimi çürütürüm :D) aldığım ilk anlamlı yorum olarak sana teşekkür ediyorum, anlamlı diyorum çünkü o haziran 2005 te yazdığım asdkagsdagsdasjd tarzı şeye 5 tane yorum gelmiş :D efendim en yakın boş zamanımda senin blogu baştan sona okuyacam, bir gece ansızın gelebilirim dikkatli ol :P yorumumu da ziyadesiyle de yapacağımdır.

RaceDoctor dedi ki...

Bilmez miyim müdür o bekleme şeysini :D Ama sen böyle yazmaya devam et yegane cevap vereceğin kesinlikle ben olmam ;)